HÜDA PAR öncülüğünde başta Diyarbakır olmak üzere birçok ilde düzenlenen kitlesel basın açıklamalarında İsrail rejimin Filistinlilere ve Mescid-i Aksa’ya saldırıları tepki gösterilirken, İslam ülkelerine önemli çağrılar yapıldı.
Diyarbakır, Batman, Ankara, Bingöl, Şırnak gibi illerde teravih sonrası düzenlenen ortak basın açıklamalarına halk yoğun ilgi gösterdi. Basın açıklamalarında Filistin direnişine destek verilirken İsrail’e tepki gösterildi. Açıklamalarda İslam ülkelerinin liderlerine de çağrıda bulunularak işgalci rejimle ilişkilerin kesilmesi istendi.
Diyarbakır’daki basın açıklamasının adresi Merkez Sur ilçesi Şeyh Said Meydanı (Dağkapı) oldu. Teravih namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasını HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç okudu.
İsrail rejiminin her Ramazan ayında Filistin genelinde ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını artırdığına dikkat çeken Dinç, bunun bir gelenek haline getirerek Müslümanların tepkisini ölçtüğünü ve bayrama buruk bir şekilde girilmesinin hedeflendiğini söyledi.
Mübarek Ramazan ayının ortasına geldiğimiz bu günlerde İsrail’in Mescid-i Aksa’nın kudsiyet ve mahremiyetini çiğneyerek sabah namazında Aksa’ya yönelik saldırıya geçtiklerini belirten Dinç, “Gerçek ve plastik mermilerin yanında gaz bombaları ile Mescitte namaz kılan cemaat ve murabıtlara saldırmış, bu saldırılarda yüzlerce Müslüman yaralanırken yüzlercesi de kaçırılarak esir edilmiştir. Bu vahşi ve barbar saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz. Aksa’nın izzeti için bedenlerini siper ederek şehadet şerbetini içen şehitlerimizin şehadetini tebrik ediyor, yaralılara acil şifalar, esir edilenlerin de bir an önce özgürlüğüne kavuşmalarını niyaz ediyoruz.” dedi.
Dinç, konuşmasını şöyle sürdürdü: İşgal rejimini zulüm ve işgalinde pervasızlaştıran Müslümanların birlik olamamalarıdır. İki milyarlık İslam Ümmeti’nin gözü önünde bu katliamların yapılması kabul edilemez. İzzetli ve şerefli Müslümanlar, gençlerimiz, kadınlarımız, âlim ve yöneticilerimiz bu zilleti kabul etmemeli. Aksa’nın izzeti ve özgürlüğü için birleşmeli ve ayağa kalkmalıdır. Müslüman ülkelerin yöneticileri ve hassaten Türkiye, bu saldırıları sona erdirip tekrarlanmaması için somut adımlar atmalıdır. Verilen söz ve vaatler ne olursa olsun, Kudüs davasına sırt çevirip siyonist rejimle ilişki kurulmamalıdır. Filistin’de ‘normalleşme’ siyonist işgalin bitmesidir. Filistin’de ‘normalleşme’ işgalcilerin geldikleri yere geri dönmesidir. Dünyanın, siyonistleri devlet olarak tanımaktan vazgeçmesidir. Siyonistleri tanımanın ne Türkiye’ye ne Filistin halkına ne de ümmete bir faydası olmayacaktır. Aksine dünyevi ve uhrevi vebali büyüktür. Allah indinde kimse bunun hesabını veremez.
Dinç, “HÜDA PAR olarak her daim Kudüs davasının yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Bütün üyelerimizle Filistin’de yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve takip ediyoruz. Gelişmelere göre tavırlarımızı belirleyecek, bu işgal ve talana karşı hep birlikte karşı duracağız. Allah bizleri Özgür Kudüs için mücadele edenlerden eylesin. En kısa zamanda Aksa’da hep birlikte namaz kılmayı nasip eylesin.” dedi.