Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şubesi’nin İl Divan Kurulu’nda konuşan Eğitim-Bir-Sen Şube Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, Öğretmenlik meslek kanunu; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluk olduğunu ifade ederek, Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, sorunlarının giderilmesi için öğretmenlik meslek kanunu sosyal paydaşlarla istişare edilerek ivedilikle hazırlanıp yürürlüğe konulması gerektiği çağrısında bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi’nin 2022 Yılı İl Divan Kurulu gerçekleştirildi. Diyarbakır’daki bir otelde düzenlenen İl Divan Kurulu’na Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, Sendika yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda Eğitim-Bir-Sen üyesi eğitimci katıldı.
Toplantıda Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi; sendikal sürecin tarihi, kuruluşu, gayesi ve amacı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, ücretli öğretmenlik uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini belirterek, “Kadrolu-sözleşmeli-ücretli karmaşasına son verilmeli, atamalar ihtiyacı karşılayacak şekilde kadrolu yapılmalı, istihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir” dedi.
“SÖZLEŞMELİLİK SONA ERDİRİLMELİ, DEZAVANTAJLI BÖLGELERDE GÖREV YAPAN EĞİTİMCİLERE İLAVE ÖZLÜK HAKLARI VE TEŞVİKLER VERİLMELİDİR”
Kamu personel sisteminde kadrolu istihdamın esas alınması, sözleşmeli personel istihdamına son verilmesi çağrısında bulunan Selvi, “Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ve ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik kolaycılığıyla büyük hedeflere yürünemeyeceği artık bilinmelidir” ifadelerini kullandı.
Kalkınmada öncelikli yörelerde eğitim çalışanlarının daha uzun süre kalması için, söz konusu yerlerde görev yapan eğitimcilere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmesinin gerekli olduğunun altını çizen Selvi, “20. Millî Eğitim Şûrası’nda gündeme getirdiğimiz ve Şûra Genel Kurulu’nda kabul edilen ‘Kalkınmada öncelikli sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir’ teklifimizin hayata geçmesinin takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
“BÜTÜN KAMU GÖREVLİLERİNİN EK GÖSTERGELERİNDE ARTIŞA GİDİLEREK ADALET SAĞLANMALIDIR“
3600 ek gösterge komisyonunun çalışmaları hakkında bilgi veren Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplu sözleşmede çalışma yapılmasını karara bağladığımız 3600 ek gösterge konusundaki çalışmalar 2022 yılı içerisinde bir sonuca ulaştırılacaktır. Beklentimiz, bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinde artışa gidilerek adaletin sağlanmasıdır. Şimdiye kadar iki toplantı yaptık. Üçüncüsü 10 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Biz, ek göstergenin genel idare hizmetleri, ek göstergesiz memurlar, teknik hizmetler sınıfı dâhil tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde düzenlenmesini istiyor ve bunun gerçekleşmesi için gayret gösteriyoruz.”
“GENEL İDARE HİZMETLERİ VE YARDIMCI HİZMETLER SINIFI ÇALIŞANLARININ EMEĞİ GÖRÜLMELİDİR”
Hizmetli, memur ve şefler başta olmak üzere, tüm genel idare hizmetleri ve yardımcı hizmetler sınıfına tabi çalışanların emeğinin karşılığının verilmesi gerektiğini kaydeden Selvi, “Bu bağlamda, mali ve özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı; görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği talepleri bir an önce karşılanmalıdır” diye konuştu.
TEKDEMİR: “YENİYE AÇIK BİR GÜNCELLİKLE SAATİMİZİ YENİDEN KURDUK”
Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Tekdemir ise, Eğitim Bir Sen Diyarbakır ailesi olarak mücadele kimliği ve zemininden beslenerek, sancılı dönemlerin doğurduğu yeni bir arayış ve güçlü bir haykırışla, samimiyet iksiriyle bugünkü aidiyet bilincimizi harmanlayarak, maziye sadık bir derinlik, yeniye açık bir güncellikle saatimizi yeniden kurduklarını söyledi.
Zirveden yeni ufukları görerek, yeni ufuklardan yeni umutları ördüklerine işaret eden Tekdemir, şöyle dedi: “İnsanı ve erdemi yaşatmayı üyeye ve ülkeye sahip çıkmayı öz görevimiz bildik. Kurucu değerlerimizin inşasında yer alan, inancımızın yüklediği sorumlulukla yılmadan, yorulmadan çalışmayı ibadet kabul ettik. İşimizi dert, derdimizi de iş edindik. Çeşitli külfetlerle bezenerek, mücadelede sebat göstererek ardımızdan kof bir mazi değil gerçek bir tarih bırakmaya ahdettik. Mücadele ritmimizi bozmaya çalışan harici ve dahili mihraklara eyvallah etmedik. Üyenin hakkı üyeye dedik. Sendika ağacının meyvesini yemeyi, gölgesinde hayat sürmeyi aklımızdan dahi geçirmedik. Bilakis ağacı ve gölgesini büyütmenin yorgunluğunu ve yoğunluğunu her türlü rahatlığa tercih ettik. Sendikal görevde emek ve ömür hizmetini üzerimize zimmetleyen üyelerimize karşı sorumluluklarımızın gereğini yerine getirmeyi, onları dinlemeyi, onlarla dertlenmeyi sevdamız bildik. Yeri geldi Sendikamızın bütçesinin tamamını hediyeye dönüştürerek üyemize ulaştırdık. Seminerlerimizi yaptık. EKYS kurslarımızla üyelerimizin kariyer planlamalarına yardım ettik. İşbirliği protokolleri geliştirdik. Kaygısı olanın kavgası, derdi olanın itirazı olur diyerek, yanlışlara karşı dik durduk. Ne yaparsa yapsın demeden, kim yaparsa yapsın diyerek hak ve hakikatin savunucusu olduk. Sendikayı ikbal kapısı görenlere, geçim yeri bilenlere karşı en muhkem set olduk. Ahlaksız hesapların yıldırma ve yıpratma girişimlerine karşı azmimizden asla taviz vermedik. Bu konuda ailemizin çok değerli neferleri ile büyük bedeller ödedik. Biz iri olmayı değil, büyük olmayı tercih ettik”