Kürtçe eğitimin pedagojiye uygun olmadığını söyleyen Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’ye tepki gösteren Saadet Partisi (SP) Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, “Bu düşünce, Pedagojik değil tamamen ideolojiktir.” dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin katıldığı bir televizyon programında Kürtçe eğitimin pedagojiye uygun olmadığı yönündeki ifadelerine bir tepki de SP Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan’dan geldi. Konuya ilişkin partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Bozan, “Anlaşılıyor ki Sayın Muharrem İnce yaşadığı coğrafyanın gerçeklerinden bihaber. İsmine Memleket Partisi dediği partinin Genel Başkanı olarak, memleketteki tüm farklılıkları bir zenginlik görüp, herkesi kucaklayan ve herkes için insan haklarını savunan bir anlayışta olmasını beklerdik. Anadil kişinin doğarken evinde konuştuğu dildir. İnsanın doğuştan gelen temel haklarından biri de anadilidir. Ve her insanın ana diliyle konuşması, eğitim ve öğretimini yapması ve hayatın her alanında kullanması temel insan haklarındandır.” diye konuştu.
‘EN TEMEL MESELE ETNİK MİLLİYETÇİLİK’
İslamiyet’in faklı dillerin kabulüne ilişkin Kur’an’da geçen ayetleri sıralayan Bozan, “Hiçbir ırk veya dil diğer bir ırk veya dilden daha üstün veya daha aşağı değildir. Bunun aksini savunanlar inanç değerlerini, demokrasi anlayışlarını, insan haklarını, adalet ve eşitlik anlayışlarını tekrar gözden geçirmelidirler. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak tescil edilen Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra, kurucu kadro ideolojik bir dönüşüm geçirdi ve zamanla birleştirici ümmet ve yurtseverlik anlayışı yerine etnik milliyetçi bir anlayışa dönüştü. Resmi devlet politikası halini alan bu etnik milliyetçi anlayışının hem geçmişte hem de bugün halen ısrarla sürdürülmesi, Türkiye’deki Kürt meselesinin de en temel sebebi olduğunu söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
‘PEDAGOJİK DEĞİL İDEOLOJİKTİR’
Türkiye’de 1924 Anayasasıyla Kürtçe ile birlikte diğer dillerde eğitimin yasaklandığına işaret eden Bozan, “Tek parti rejimi kökleştikçe, Kürtçeye yönelik yasaklamaların kapsamı genişledi ve tonu şiddetlendi. Büyük-küçük yerleşim yerlerinin Kürtçe olan isimleri keyfi bir biçimde değiştirildi. Kürtlerin, kendi çocuklarına, kendi anadillerindeki istedikleri bir ismi vermeleri yasaklandı. Çarşı pazarda anadillerini konuşmaları cezai yaptırımlar uygulandı. 1930’ların hükümet başkanı İsmet İnönü, ‘Bu ülkede sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur’ diyerek, faşizan, ırkçı, milliyetçi, inkar ve asimilasyonu savunmuştur. Kürtçe eğitim görmemiş bir doktor veya öğretmen gelip Hakkari’de Kürt halkına hizmet verebiliyorsa, eğitimini Kürtçe almış bir doktor veya öğretmen de İzmir’de hizmet verebilir. Dar bir çerçevede düşünmek doğru değildir. Bu tür konuşmalar, ırkçı ve inkarcı bir zihniyetin, sakat ve çifte standartlı bir anlayışın dışa yansımasıdır. Bu düşünce, Pedagojik değil tamamen ideolojiktir. Sayın Muharrem İncenin maksadını aşan ve bir dil sürçmesi olduğuna inanmak istiyor ve gerekli düzeltmeyi yapacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
‘SAADET PARTİSİ ANA DİLDE EĞİTİMDEN YANADIR’
Kürtçe eğitimin bir hak olduğunu vurgulayan Bozan, şunları söyledi: “Ancak herkes biliyor ki, Kürt halkı müstakil bir halk olarak vardır ve dili Kürtçedir. Diğer halkların dilleri ne kadar kutsal, ne kadar değerli ise Kürt halkının dili de o kadar kutsal ve değerlidir. Diğer dillerin eğitimi ne kadar haksa, Kürtçenin eğitim ve öğretimi de o kadar haktır. Diller bir iletişim aracıdır. Konuştuğunuz dil, Türkçe, Kürtçe, Arapça veya İngilizce… hangi dil olursa olsun önemli olan ne anlattığınızdır. Saadet Partisi olarak, Kürt halkının anadil eğitiminin ve ana dil kullanımının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve bu hakların anayasal güvence altına alınmasından yanayız”