Memorial Dicle Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Hasan Turan, sıcak havaların olumsuz etkilerini en aza indirebilecek önerilerde bulundu.
BESLENMEYE DİKKAT EDİN
Sıvı elektrolit dengesinin değişmesi sonucu, altta yatan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklar yaz aylarında daha sık problemlere yol açabilmektedir. Özellikle hipertansiyonu olan hastalar su ve tuz dengesini iyi düzenlemeli, az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi özellikle doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağlarla pişirilmiş yiyecekler tüketilmelidir. Her gün posadan zengin 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve tercihleri, ince ve kalın bağırsağın düzenli çalışmasını sağlar. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller mutlaka sofrada olması gereken besinlerdir. Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddeleri ve aşırı tuz içeren yiyecekler mümkün olduğunca tüketilmemelidir.
GÜNLÜK SU TÜKETİMİNE ÖNEM VERİN
Yaz mevsiminde özellikle diyabet hastalarının bol miktarda sıvı tüketmesi önerilmektedir. Kola, meyve suyu gibi kan şekerini yükselten içeceklerden uzak durulmalıdır. Çay, kahve gibi içecekler ise günlük sıvı alım miktarına dahil edilmemelidir. Glisemik indeksi yüksek olan karpuz, kavun, üzüm, şeftali, kiraz gibi yaz meyveler tercih edilirken, diyabet hastaları şeker oranı ve kalori miktarını göz önünde bulundurmalıdır. Bu özellikteki meyvelerin hiperglisemi yani kan şekerini yükseltici özellikleri bulunmaktadır.
STRESE YOL AÇACAK AKTİVİTELERDEN UZAK DURUN
Sıcaklar; stres, gerginlik ve aşırı sinirliliğe neden olabilir. Bu da vücutta kan basıncı dengesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Bu nedenle özellikle hipertansiyon hastalarının stres artırıcı aktivitelerden uzak durmaları yararlı olacaktır. Kafein ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olabildiğinden özellikle yaz aylarında alkol ve kafein tüketimi sınırlandırılmalıdır.
GÜNEŞ IŞINLARINA UZUN SÜRELİ MARUZ KALMAYIN
Yaz sıcakları, kan basıncının aniden düşmesine ya da yükselmesine neden olabilir. Kalp ve damar hastalarında, ileri yaştakilerde bu ani değişimler kalp krizi ile sonuçlanabilir. Güneş ışınları ile uzun süreli temas buna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle özellikle kalp ve damar hastalarının sıcaklardan korunması, güneş ışınlarına direkt maruz kalmaması çok önemlidir. Bu hastalar, güneşin dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamalı ya da serin ve gölge yerlerde bulunmayı tercih etmeli, gerektiğinde şemsiye kullanmaya dikkat etmelidir.
PAMUKLU GİYSİLER TERCİH EDİN
Yaz sıcaklarında giyim şekli de dikkat edilmesi gereken önlemlerden biridir. Naylon içerikli ve teri emmeyen kumaştan yapılan giysiler, özellikle yaz sıcaklarında sağlığı tehdit edebilir. İçerisinde rahat hareket edilebilecek, açık renkli keten ve pamuk içerikli giysiler tercih edilmelidir. İç giysileri de pamuklu olmalıdır. Pamuk, teri kolayca emer ve vücudun toksik atıklardan korunmasını sağlar. Bunlarla beraber güneşten ve sıcaklardan korunmak için güneş gözlüğü, şapka kullanılabilir. Şapka kullanırken de mutlaka açık renkli olmasına özen gösterilmedir.
BESİNLERİN SAKLANMA KOŞULLARINA DİKKAT EDİN
Sıcak havalarda besinlerin korunması ve saklanması son derece önemlidir. Besinler sıcakta daha çabuk bozulabildiğinden mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir. Süt, yoğurt gibi kolayca bozulan gıdaların kısa süre içerisinde tüketilmesi önerilmektedir.
TERLİYKEN KLİMALI ORTAMA GİRMEYİN
Terliyken klimalı ortama girilmesi, ani hava değişimi nedeniyle kas kasılmasına bağlı ağrılara, boyun ya da bel tutulmalarına neden olabilmektedir. Kasılmalara boyun bel fıtığı, kireçlenme, boyun düzleşmesi adı verilen omurga eğrilikleri ve fibromyalji hastalıkları da eşlik ediyorsa, tutulmalar kaçınılmaz olur. Bu nedenle kireçlenme ve fıtık sorunları olanlar, klimanın doğru kullanımına özellikle dikkat etmesi gerekir.