İsrail’in Filistinlilerin mülklerine el koymasıyla başlayan protestolara karşı İsrail’in Mescid-i Aksay’ı basması ve göstericilere karşı sert müdahalesi Diyarbakır’da protesto edildi.
İsrailli yerleşimcilerin Filistinlileri evlerinden çıkararak mülklerine el koymasıyla başlayan protestolara karşı İsrail’in Mescid-i Aksa’yı basarak göstericilere sert müdahalesi Memur Sen’in 81 ilde eş zamanlı düzenlediği araç konvoyu ile protesto edildi. Diyarbakır’da da yapılan protesto sonrası konuşan Memur Sen Diyarbakır İl Başkanı Nurhak Ensarioğlu, “Biz bugün burada hatırlatma yapmak için, o, teröre karşı direnen ve her neresinden bakarsanız bakın insan olmanın onurunu kurtarmak için, imanın izzetini korumak adına çoluk çocuk demeden, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık.” ifadelerini kullandı.
‘BU DÜZEN TERÖRÜ DESTEKLEMEKTEDİR’
“Hayasızca ilk kıblemiz Mescidi aksaya saldıran terörist İsrail’in yaptıklarını telin etmek, asgari bir durum arz etmektedir.” diyen Ensarioğlu, “Ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve maalesef onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenler, terörist İsrail’in kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır. Kirli medya düzeniyle, artık her neresinden bakarsanız bakın adaleti değil, güçlünün kanlı düzenini perdelemekten başka işlevi olmayan uluslararası hukukuyla bu sistem, bu düzen kanı ve terörü desteklemektedir. Onun için terörist İsrail bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir.” diye konuştu.
‘BÜYÜK HÜSRANA UĞRAYACAKLAR’
İsrail devletinin yalan üzerine kurulduğunu belirten Ensarioğlu, “Siyonist rejimin oluşturduğu bu yalan düzeni elbette yenilecek, bunu imanımız kadar biliyoruz. Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, pusabilir. Fakat biz zulmün abad olmayacağına iman etmişiz. Filistin’de, teknolojiye sırtını dayamış küresel Ebrehe’nin fillerine karşı taşla sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Ne var ki, terörist İsrail’in oluşturduğu kanlı politikalara karşı kulaklarını tıkayıp, başını kuma gömenlerin büyük bir hüsrana uğrayacaklarını da hatırlatmak isteriz.” şeklinde konuştu.
‘İSRAİL’İN TEMELİNDE TERÖR VARDIR’
İsrail’in düşman üreterek var olabildiğini söyleyen Ensarioğlu, şöyle devam etti: “Tam da bu sebepten diyoruz ki, korku ve şiddet üzerine inşa edilmiş hiçbir sistem ayakta kalamaz. Korku ve şiddetin üreteceği tek şey vardır, o da terör. İsrail’in bu bölgeye yerleşme sürecine bir bakın, temelinde terör göreceksiniz. İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk cumhurbaşkanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir. Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır.
‘BU COĞRAFYADAN DEFETMENİNİ ZAMANI’
Tarihin İsrail’i devlet olarak, bilimin Siyonizm’i fikir olarak reddettiğini vurgulayan Ensarioğlu, şunları dile getirdi: “Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında; İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir.Bakınız; bir Filistinli çocuğun gözünden düşen bir damla bugün insanlığın bütünü için Nuh tufanı hükmündedir.Hepimizi kurtaracak Nuh’un gemisi ise İsrail’e karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’de ve Mescidi Aksa’da adalet için mücadeledir. Bunun yolu da hükmü de bellidir: Adı Filistin başkenti Kudüs, manevi zemini Mescid-i Aksa olan bağımsız ve özgür bir devlettir. Siyonizmin bilindik illüzyonlarını aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadele devam edeceğiz.”
İNTİFADA ÇAĞRISI
Kudüs özgürleşinceye ve dahi Filistin bağımsızlığına kavuşuncaya kadar mücadele devam edeceklerini söyleyen Ensarioğlu, intifada çağrısı yaparak, sözlerini şöyle noktaladı: “Biz, Memur sen ailesi olarak, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve adalet arayışı içinde olan her kesime bu mücadelede yerini alması için bir çağrıda bulunuyoruz. Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı Siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir. Mescid-i Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz. Çünkü özgürlüğün en büyük düşmanı Siyonizm’in yeşerdiği bu kirli düzendir.”