Aylardır yazıyorum, çiziyorum, siliyorum…
Bu kentin tek gündem maddesi hizmettir, hizmettir, hizmettir…
Belediyelerinden, Valiliğine, kamu kurumundan, kuruluşuna,
STK’sından siyasetçisine, sokaktaki vatandaşına kadar herkesin, her kesimin bu
memlekete sahip çıkması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Bu konuda tavrım nettir.
Bu kentin bir 30 yıl daha hizmet kaybına tahammülümüz
yoktur.
40 yıldır politize olan bir kentin normal yaşama evrilmesi
pek de kolay olmayacaktır, ama imkansız da değildir.
Bu minvalde, bu kentin dilinden düşürmeyin(!) Hükümetin ve
temsilcilerinin Diyarbakır’a gereken özeni ve önemi vermesi de gerekmektedir.
İktidar partisinden 3 Vekilimiz var.
9 yıl boyunca Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı yapan Sayın
Eker, Eski Borsa Başkanı ve İşadamı Sayın Bal ve Sayın Eronat’ın memleketlerine
olan muhabbetlerini her fırsatta dile getirdiklerini şahitlik eden biri olarak,
onlardan çok şey beklemenin en doğrusu olacağının kanaatindeyim.
2 Milyona yaklaşan nüfusa sahip olan Diyarbakır’ın,
özellikle ekonomik anlamda büyük bir sıçramaya ihtiyacı var.
Nüfusunun yüzde 65’ine yakını genç olan Diyarbakır’da
işsizlik had safhada…
Öncelikle yeni iş alanlarının oluşturulması gerekiyor ki, bu
konuda Hükümetin ve Valiliğin çalışmaları var diye biliyorum.
Bu anlamda; Yeni Organize Sanayi Bölgelerinin, tekstil
organize sanayi bölgelerinin sayısının artırılması elzemdir.
Tabi bunları yapmak iktidar partisine yani hükümete ve
devlete düşüyor.
Biraz daha fazla enerji harcayarak, memleketi ekonomik ve
turizm açısından bir cazibe merkezi haline getirilmesi an meselesi olacaktır.
Yine, Diyarbakır’ın turizm potansiyelinin de gözardı edilmemesi
gerekir.
Kültürel ve tarihi varlıklarımız, bu kentte medfun olan Sahabeler
ve peygamberler, Sur’lar, tarihi evlerle açık hava müzesi Sur ilçemizin de ekonomik
katkı sağlamak açısından değerlendirilebilir.
Hele ki son yıllarda sağlanan ve devam eden huzur ikliminin
de buna büyük katkı sağlayacağını da bilmek lazım.
Diyarbakır’ın kaybedecek zamanının olmadığını bir kez daha
belirtir, Vekilinden, vatandaşına kadar herkesin kendini değil, kentini
düşünerek hareket etmesini rica ediyorum.
Bu memleket bizim…