80 yaşındaki Şeyhmus Kaynaka, 72 yıldır killi toprağa şekil veriyor. 8 yaşında Ermeni bir ustanın yanında çırak olarak işe başlayan Şeyhmus amca, “İşi öğrettiklerim ya gidiyor ya da bırakıyor. Benden sonra bu meslek ölecek, çok üzülüyorum” diyerek iç çekiyor.
Tarihi dokusu ve kültürel yapısı ile adından söz ettiren Mardin, birçok zanaatın da merkezi. Bu zanaatlardan biri de çanak çömlek. İnsanlık tarihi kadar eski bir zanaat olan çanak çömlek, Mardin’de 80 yaşındaki Şeyhmus Kaynaka’nın elinde şekil buluyor.
Kentin son çanak çömlek ustası olan Şeyhmus amca, 100 metrekarelik imalathanesinde ilerlemiş yaşına rağmen killi topraktan, vazo, biblo, su testisi, küp, ekmek tandırı ve çömlek yapıyor.
Yanına aldığı çıraklar işi öğrendikten sonra başka şehirlere gittiğini söyleyen Şeyhmus amca, kendisinden sonra bu mesleği sürdürecek kimsenin olmamasından dolayı bir hayli üzgün.
Şeyhmus amcanın çanak çömlek merakı henüz çocukken başlamış. 8 yaşındayken Mardin’de Ermeni bir ustanın yanında çırak olarak işe başlayan Şeyhmus amca o gün bugündür bu zanaatı yaşatmaya çalışıyor.
“Benim ustam Ermeni’ydi” diyen Şeyhmus şöyle devam ediyor: “O zaman okula gidiyordum. Okuldan çıkınca onun yanına gidip çalışıyordum. 8 kişi vardı, onlar işten anlamadı. Bir ben öğrendim. 5-6 sene çalıştıktan sonra ustam göç etti ve bu meslek elimde kaldı. Bu işi devam ettirmeyi çok istiyordum.”
Ustası göç ettikten sonra bir süre daha bu işi sürdüren Şeyhmus amca, daha sonra Tarım İl Müdürlüğü’nde çalıştı. Emekli olduktan hemen sonra da açtığı küçük imalathanede çanak çömlek işine devam etti. Yanına çırak olarak aldığı kişilerin işi öğrendikten sonra Mardin’den başka illere göç ettiğini söyleyen Şeyhmus amca devam ediyor:
“Birçok çırak aldım yanıma. Kimisi öğrendi gitti, kimisi de uğraşmak istemedi ve bıraktı. Ben ustamı çok seviyordum, o da beni çok sever ve çok yardım ederdi. Çok merhametli bir insandı. Ermenilerin dini ayrıdır biz karışmıyoruz, Müslümandır, Hristiyan’dır neyse bizim toprağımızda olduktan sonra bir sayılıyoruz.”
Mardin ve Bitlis’ten toprak getirdiğini ifade eden Şeyhmus usta nedenini şöyle anlatıyor: “Mardin ve Bitlis’ten toprak getiriyorum. Çömlek için toprağı Bitlis’ten getiriyorum. Bitlis’in toprağı demirdir, yani madendir. Onunla yaptığımda bir sene ateşin içine koyarsan hiç dağılmaz, diğer toprağı bir kere fırına koysan hemen dağılır ama bizimkiler çok sağlam oluyor. Alanlara ‘götürün, 5 sene boyunca kırılırsa geri getirin’ diyorum. Götürdüklerinde 5 sene boyunca kullanıyorlar.”
Şu an yanında 4’ü 65 yaş üstü toplam 7 işçi çalıştıran Şeyhmus usta, genç olanların bazen geldiğini bazen gelmediğini, 65 yaş üstü olanların da koronavirüs tedbirlerine takıldığını söylüyor. “Benden sonra bu işi yapacak yok” diyen Şeyhmus amca “Benden sonra bu meslek ölecek, çok üzülüyorum. 12 öğrenci vardı, gelip alışacaklardı, alışınca da gittiler. Daha önce bu işi yapıp bırakan ve başka işlerde zengin olanlar gelip gülüyor bana, ‘Sen hala bu çamurun içinde misin?’ diyorlar. ‘Ben bu işten zevk alıyorum’ diyorum. Benim kuvvetim yok trilyonlarla uğraşmaya. Ne gelse şükrediyorum” şeklinde konuştu.
Şeyhmus amcanın imalathanesi Mardin-Kızıltepe yolu üzerinde ve imalathenin yanında durak yok. Bu nedenle araçlar farklı bir yoldan imalathaneye ulaşmaya çalışıyor. Aynı zamanda su sorunu da yaşayan Şeyhmus usta taleplerini şöyle dile getiriyor: “Buraya su vermiyorlar. Hortum koymuşlar ama su yok. Bu ağaçlar kuruyup gidiyor. Belediyeye kaç kere söyledim ama su vermediler. Su vermeyenlerden şikayetçiyim. Su saatim de var ama su vermiyorlar. Burayı düzeltmelerini, buraya su vermelerini ve bir durak yapılmasını istiyorum.”
Sertaç KAYAR’ın Haberi