Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, Mecliste görüşmeleri süren 2022 bütçesinin şeffaf, denetlenebilir bir bütçe olmasını istedi.
Mecliste görüşmeleri süren 2022 bütçesi Diyarbakır Sağlık Platformu tarafından Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi önünde yapılan protestoda edildi. “Sağlığa bütçe yaşama bütçedir” pankartının açıldığı protesto eyleminde konuşan SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, vergi ödeyen halkın vergilerinin nereye harcandığını bilmelerinin gerekli olduğunu ifade ederek, şeffaf, denetlenebilir bir bütçe yapılması gerektiğini ifade etti.
Dönemin özelliklerinin dikkate alan bir bütçenin yapılmasını isteyen Orak, “Bütçenin sadece teknik açıdan değerlendirmesiyle ya da siyasal iktidardan istenecek ekonomik taleplerle sınırlandırılmamalıdır. Bütçe hakkı temel bir hak olarak değerlendirilerek; toplumun siyasi partileri aracılığıyla, emekçilerin, işçilerin, üretenlerin özcesi bütçeyi oluşturan vergi mükelleflerinin örgütlü yapıları aracılığıyla bütçenin hazırlanmasında, dağıtılmasında ve denetlenmesinde söz ve karar sahibi olacağı mekanizmalar geliştirilmesi için mücadele yürütülmelidir.” ifadelerini kullandı.
‘SAĞLIKÇILARA AYRILAN PAY 5’TE 1’DİR’
Bütçede, ticari olarak tanımladığı tedavi edici hizmetlere büyük pay, ancak koruyucu hizmetlere daha düşük pay ayrıldığını ifade eden Orak, “Bu rakamın 74,5 milyar liralık kısmı (yüzde 64) tedavi edici hizmetlere, buna karşılık 38,7 milyar lirası (yüzde 33) koruyucu hizmetlere ayrılmıştır. Yani sağlıkta ticarileşme ve metalaşmayı savunan anlayış yeni bütçede kaynakların aktarımı kısmında sınıfsallığını göstermektedir. Üstelik koruyucu hizmetlere ayrılan bütçeden pandemi döneminde verdikleri insanüstü çalışma koşullarına ve yüzlercesi hayatını kaybetmesine rağmen sağlık emekçilerinin ücretlerine ayrılan pay 5’te 1’dir.” diye konuştu.
‘SORUMLULUK SAĞLIKÇILARIN SIRTINA BIRAKILMIŞTIR’
Koruyucu hizmetlere bütçeden daha fazla pay ayrılmasını isteyen Orak, birinci basamak sağlık kuruluşlarının fiziki yapısı ile niteliğinin güçlendirilmesini talep etti. Şartların iyileştirilmesinin gerektiğine işaret eden Orak, “Yine en temel taleplerimizden olan sağlık hizmeti sunmaya uygun olmayan binalarda sağlık hizmeti üretilemeyeceği, ASM’lerin şartlara uygun kamu binaları olması gerektiği talebi görmezden gelinmiş, bu konuda Bakanlık elini taşına altına koymaktan imtina etmiş, sorumluluk yine sağlık emekçilerinin sırtına bırakılmıştır.” şeklinde konuştu.
‘KAYNAKLAR ÖZEL SEKTÖRE AKTARILIYOR’
Döner sermaye sistemini eleştiren Orak, bu uygulamanın kurumları özel bütçeli işletmelere dönüştürdüğünü vurguladı. 2002 ile 2018 yıları arasından Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden yapılan ilaç ve sağlık harcamalarına işaret eden Orak, şöyle konuştu: “2002 ile 2018 yılları arasındaki artış, %32’nin üzerindedir (TÜİK, 2010-2019). Bu nedenle, SGK sağlık harcamalarının kaynağının ortaya konması, toplumun sağlık hakkı tartışmalarında önem taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı kurumları özel bütçeli işletmelere dönüştürülmüştür. 2021 Haziran ayı bütçe verilerinin açıklandığını altı aylık bütçe açığının 32.5 milyar TL’ye ulaştığını görülmüştür. Tıbbi malzeme ve ilaç için Ocak-Haziran 2021 dönemi toplam 2 milyar 981 milyon 438 bin TL harcama yapılmıştır. Bu harcama kalemi, 2020 yılı bütçesinde yaklaşık 1 milyar TL idi. Bu artışta aşı ödemeleri ile tartışmalı bazı ilaç alımlarının payı ise bilinmemektedir. Özel bütçeli hale gelen Sağlık Bakanlığı’nın yoğunluklu gelirleri SGK üzerinden oluşmakta olup, SGK’na fatura edilen işlem sayısı ve fatura tutarları incelendiğinde kaynakların ağırlıklı olarak özel sektöre aktarıldığı görülmektedir.”
Orak, genel bütçe gelirlerinin gelir vergisi payının, sağlık hizmetleri payının artırılmasını istedi.